24 Mayıs 2011 Salı

Her Sınıfa Lazım Metotlar

Sınıflarınızı Bileşke Türler-Sınıflar adlı yazıda🔎 önerilen veya diğer kaynaklarda okuduğunuz reçetelere uyarak gerçekleştirdikten sonra bile, programlarınızın sıklıkla beklentileriniz dışında davranış sergilediğini gözlemleyebilirsiniz. Bu hayal kırıklığı kimi zaman yaptığınız bir dikkatsizlikten, kimi zamansa öngöremediğiniz bir işlevselliğin yokluğundan veya eksik gerçekleştirilmiş olmasından kaynaklanır. İşte bu yazıda, tüm sınıflarda özel olarak ele alınıp gerçekleştirilmeleri konusunda karar verilmesi gereken bazı özel metotlara değineceğiz ve Kuantum Tanrısı'nın JSM'nin içine kötü niyetli cinler yerleştirdiği kuruntusundan kurtulmaya çalışacağız.


Hoş Yazım


Hatadan arındırma amacıyla başvurduğunuz çıktı komutlarınızın neden anlaşılmaz şeyler yazdığını açıklamakla başlayalım. Aşağıda verilen [oldukça yetersiz] Öğrenci sınıfını kullanarak ne yapmamız gerektiğine bir bakalım.

Öğrenci.java
import static java.lang.System.*;

public class Öğrenci {
  public static void main(String[] ksa) {
    Öğrenci öğr1 = new Öğrenci(123, "Ayşe", "Öztürk", 3.5F);

    out.println(öğr1);
    // metodun devamı...    
  } // void main(String[]) sonu

  public Öğrenci(long no, String ad, String soyad, float ort) {
    _ad = ad;
    _no = no;
    _ortalama = ort;
    _soyad = soyad;
  } // yapıcı(long, String, String, float) sonu

  public String ad() { return _ad; }
  public long no() { return _no; }
  public float ortalama() { return _ortalama; }
  public String soyad() { return _soyad; }

  private String _ad, _soyad;
  private long _no;
  private float _ortalama;
} // Öğrenci sınıfının sonu
$ javac -encoding UTF-8 Öğrenci.java
$ java Öğrenci
Öğrenci@6e1408
...
İşaretli satır tarafından basılanın bir Öğrenci nesnesi olmakla birlikte, haklı olarak, çıktıda nesne içeriğine dair bilgilendirici bir şey olmadığını düşünebilirsiniz. println (ve print) metotlarının işleyişine bakarak bunun neden tam olarak doğruyu yansıtmadığını anlamaya çalışalım. Söz konusu metotlar herhangi bir türden—ister ilkel tür olsun isterse bileşke tür—argüman alacak şekilde aşırı yüklenmiştir. Bu metotlardan char, char[] ve String argüman bekleyenlerin dışındakiler, aldıkları argümanı önce bir String nesnesi haline dönüştürür, ardından bu katar içindeki karakterleri basarak işini görür. Bileşke türlü değerlerden karakter katarına dönüşüm, aşağıdaki denkliklerden de görülebileceği gibi, önce String sınıfındaki valueOf metodunu çağırarak daha sonra ise bu metottan dönüşümü yapılmak istenen nesneye toString iletisi gönderilerek yapılır.
out.println(2 + öğr1);
out.println(String.valueOf(2) + String.valueOf(öğr1));
out.println(String.valueOf(2) + öğr1.toString()));
Dolayısıyla, sorumlunun öğr1'e toString iletisinin gönderilmesi sonucunda çağrılan aynı adlı metot olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, öğr1'in üyesi olduğu Öğrenci sınıfına bakıldığında bu ada sahip bir metodun bulunmadığı görülür. O zaman, olmayan bir metodun çağrılmasıyla hata verilmesi gerekirken neden yukarıdaki çıktı üretilmektedir? Yanıt, söz konusu metodun bir diğer sınıftan kalıtlanmış olmasında yatar. Hoş yazım gibi tüm sınıflarda bulunması beklenen bir işlevsellik çok genel bir şekilde tüm sınıfların ortak atası olan Object sınıfındaki toString metodunun gerçekleştirimi ile sağlanmış ve Öğrenci sınıfının kendi özelliklerini yansıtan bir gerçekleştirim sağlamaması sonrasında derleyici tarafından bu metot kullanılmıştır. Tüm sınıfların ortak paydasından yararlanarak içi doldurulan bu metot ise nesnenin ait olduğu sınıfın adı, '@' ve nesnenin kıyım değerini birleştirerek işini görmektedir.1 Nesnelerimizin çıktı ortamına basıldığında sonucun anlaşılır olmasını istiyorsak, toString adlı bu metodu nesnelerimizin özelliklerini düşünerek gerçekleştirmemiz gerekir. Öğrenci sınıfı için uygun bir gerçekleştirim aşağıda verilmiştir.
...
public class Öğrenci {
  ...
  public String toString() {
    return _no + " " + _ad " " + 
           _soyad + " " + _ortalama;
  } // String toString() sonu
  ...
} // Öğrenci sınıfının sonu

Eşitlik Denetimi


Hangi sınıfa ait olursa olsun tüm nesnelere gönderilmesi söz konusu olabilecek bir diğer ileti, hedef nesneye kendisini aynı türden bir diğer nesne ile eşit olup olmadığını denetlemesini söyleyen equals iletisidir. Başta işin, ilkel türlü değerlerde olduğu gibi, == ile halledilebileceğini, aslında equals iletisine ihtiyaç bile duyulmaması gerektiğini düşünenleriniz olabilir. Bu arkadaşlara, diziler konusunu işlediğimiz yazının🔎 aşağıya kopyaladığımız örneğiyle bunun olanaksız olduğunu hatırlatalım. Çünkü == tutacakların eşitliğini denetler. Bu da, eşitlik denetiminin true sonuç üretmesinin ancak aynı nesneyi gösteren iki tutacakla mümkün olacağı anlamına gelir. Bir diğer deyişle, == nesnelerin aynılık denetimini yapar, eşitlik denetimini değil.
String ad1 = new String("Tevfik");
String ad2 = new String("Tevfik");
System.out.println(ad1 == ad2); // => false
O zaman, Object sınıfında sağlanan equals metodu da eşitlik denetimini yapsaymış keşke diyebilirsiniz. Biraz düşündüğünüzde, farklı yapıya sahip belirsiz sayıda sınıfta eşitlik kavramının birbirlerinden çok farklı olacağını anlarsınız ve bunun da toString'de olduğu gibi sınıf gerçekleştirimcisinin müdahelesini gerektirdiğini görürsünüz. Zira, equals iletisinin tüm sınıflar için ortak payda olarak sunulan Object sınıfındaki metot gerçekleştirimi, == gibi davranır ve aynılık denetimi yapar. Yüksek performanslı bu çözümün isteklerinizi karşılamaması durumunda, aşağıdaki gibi amaçlarınıza uygun bir metodu sağlamanız yerinde olacaktır.
...
public class Öğrenci {
  ...
  public boolean equals(Object diğerNesne) {
    Öğrenci diğerÖğr = (Öğrenci) diğerNesne;

    return _no == diğerÖğr._no;
  } // boolean equals(Object) sonu
  ...
} // Öğrenci sınıfının sonu
Dikkat edecek olursanız, metot gövdesinin ilk satırında parametrede geçirilen Object türlü tutacağı biçimlendirmek suretiyle arkadaki nesneyi bir Öğrenci nesnesi gibi kullanmak isteğimizi bildiriyoruz.2 Böylece, biçimlendirmenin sonucu olarak döndürülen Öğrenci türlü tutacak değerini atadığımız diğerÖğr adlı yerel değişkeni, kaplamının (İng., scope) sonuna kadar Öğrenci sınıfının özelliklerini yansıtacak şekilde kullanma hakkını kazanıyoruz. Bunun sebebi, Object sınıfının tüm Java sınıflarının ortak özelliklerini tutuyor olması ve _no altalanının bu ortak özellikler arasında bulunmaması.

equals metodunun ezilmesi yönünde bir karar verilmesi durumunda, hashCode iletisinin de gözden geçirilmesi gerekecektir. Hedef nesnenin Hashtable, HashMap ve HashSet gibi kapların altyapısında yararlanılan doğrudan erişimli veri yapılarında tutulabilmesi için kıyımdan geçirilerek tamsayı karşılığını döndüren bu iletinin Object sınıfındaki sözleşme tanımına bakılacak olursa, eşit olan nesnelerin aynı kıyım değerine sahip olması gerektiği görülür. Dolayısıyla, aynı öğrenciyi temsil eden farklı nesnelerin eşit ilan edildiği Öğrenci sınıfında, hashCode metodunun da bu eşitliğin altını çizen bir biçimde ezilmesi gerekecektir. Buna göre, aynı öğrenci numarasına sahip tüm Öğrenci nesnelerini eşit ilan eden yukarıdaki equals metoduna koşut hashCode gerçekleştirimi aşağıda verilmiştir.
...
public class Öğrenci {
  ...
  public int hashCode() { return (int) _no; }
  ...
} // Öğrenci sınıfının sonu
Dikkat edecek olursanız, long olan numaranın int olarak biçimlendirilmesi sonucu veri kaybı yaşanmış ve farklı iki öğrenciyi temsil eden Öğrenci nesnelerinin aynı kıyım değerine sahip olma olasılığı belirmiştir. long türünün int türünden daha büyük bir değer uzayına sahip olmasından kaynaklanan bu durum, hashCode sözleşmesini ihlal etmemektedir; istenen aynı öğrenciyi temsil eden nesnelerin eşit kıyım değerlerine sahip olmasını garanti etmektir, ayrı öğrencilerin aynı kıyım değerine sahip olmasını engellemek değil.

hashCode iletisinin kullanımı, nesnelerin kıyım tablosu temelli kaplarda tutulmasına sınırlı değildir. Eşitlik denetiminin uzun zaman alan bir işlem olması durumunda, hashCode olumsuz yanıtın hızlı verilmesini olanaklı kılar. Örnek olarak, binlerce elemana sahip ve ön tarafları birbirleriyle aynı olan eşit uzunluklu iki liste düşünün. Listeleri dolaşıp elemanları karşılıklı olarak eşitlik denetimine tabi tutmaktansa, listelerin öncelikle kıyım değerleri karşılaştırılır. Karşılaştırmanın olumsuz sonuç vermesi, listelerin eşit olmaması anlamına geldiği için hızlı bir biçimde yanıtı bulmamızı sağlayacaktır.3 Dolayısıyla, hashCode metodu da equals ile birlikte ele alınmalıdır.

Kopyalama


Programlamaya yeni başlayıp eşitlik denetiminde tatsız bir sürpriz yaşayanların çoğu, nesne kopyalama işleminde de benzer bir sıkıntı yaşarlar. Bunun sebebi, kopyalama amacıyla ilkleme veya atamadan yararlanmaları ve bu işlemlerin nesne yerine tutacağı kopyalamasıdır. Dolayısıyla, nesneler kopyalanmayacak, paylaşılacaktır. İhtiyacını duyduğumuz şey kopyalayan yapıcı gerçekleştirimidir. Kopyalanmak istenen nesnenin türünden bir parametresi bulunan bu metot, nesne kopyalamaktan ne anlaşıldığını gerçekleştiren bir gövdeye sahip olmalıdır. Öğrenci nesnelerinin kopyalanması için kullanılabilecek bir kopyalayan yapıcı gerçekleştirimi aşağıda verilmiştir.
...
public class Öğrenci {
  ...
  public Öğrenci(Öğrenci diğerÖğr) {
    _no = diğerÖğr._no;
    _ad = new String(diğerÖğr._ad);
    _soyad = new String(diğerÖğr._soyad);
    _ortalama = diğerÖğr._ortalama;
  } // kopyalayan yapıcı sonu
  ...
} // Öğrenci sınıfının sonu
Dikkat edersiniz, _ad ve _soyad altalanları için String sınıfının kopyalayan yapıcısı kullanılıyor. Bu durumda, String nesnelerinin değişmez içerikli karakter katarları tuttuğunu bilenler, haklı olarak, kopyalayan yapıcı yerine ilklemenin daha akılcı olacağını söyleyeceklerdir. Ne de olsa, değişmeyen bir şeyin kopyalanması ile paylaşılması arasında bir fark yoktur; paylaşılan nesnenin değişmesi söz konusu olmayacağı için bir tutacak yoluyla yapılan değişikliğin bir diğer tutacak yoluyla görülmesi gibi bir durum asla ortaya çıkmayacaktır. Dolayısıyla, Öğrenci sınıfı için aşağıda verilen daha verimli gerçekleştirim de işimizi görecektir.
...
public class Öğrenci {
  ...
  public Öğrenci(Öğrenci diğerÖğr) {
    _no = diğerÖğr._no;
    _ad = diğerÖğr._ad;
    _soyad = diğerÖğr._soyad;
    _ortalama = diğerÖğr._ortalama;
  } // kopyalayan yapıcı sonu
  ...
} // Öğrenci sınıfının sonu

Varsayılan Yapıcı


Sizi gafil avlayabilecek bir diğer metot, nesnelerin ilklenmesi esnasında derleyicinin sentezlediği kod tarafından arka planda usulca çağrılabilecek olan argümansız yapıcıdır. Programcının talebi ile çağrılmayıp derleyicinin araya girerek yapıcı metot çağrılması gerekliliğine hükmettiği durumlarda çağrıldığı için varsayılan yapıcı olarak adlandırılan bu yapıcı da sınıf gerçekleştirimi sırasında göz önünde bulundurulmalıdır. Mesela, geliştirmekte olduğunuz sınıftan kalıtlayan bir sınıfın nesnesinin yaratılması sırasında sizden habersiz bir şekilde sınıfınızın varsayılan yapıcısı çağrılacaktır. Dolayısıyla, böylesine bir senaryoyu öngörmeniz durumunda varsayılan yapıcıyı sağlamanız yerinde bir hamle olacaktır.
...
public class Öğrenci {
  ...
  public Öğrenci() { }
  ...
} // Öğrenci sınıfının sonu
Bu noktada, derleyicinin varsayılan yapıcı sentezleme noktasındaki yardımını bir kez daha hatırlatarak, bu desteğin programcı tarafından herhangi bir yapıcının sağlanması durumunda geçerli olmadığını yineleyelim. Bundan dolayı, yukarıdaki işlevsiz gibi gözüken yapıcı gerçekleştirimi zorunludur.

Karşılaştırma


Sınıf gerçekleştirimi sırasında gerekliliğine karar vermemiz icap eden bir diğer işlem, sınıfımızın bir nesnesini aynı türden bir diğeri ile karşılaştırma işlemidir. Biraz kolaycı olanlarınız, toString ve equals'da olduğu gibi, aynı türe ait nesnelerin öncelik-sonralık sıralamasını saptayan bu işleme karşılık da Object sınıfında bir metot bulunduğunu ve yapılması gerekenin sınıfımızın ihtiyaçlarına göre bu metodun ezilmesi olduğunu düşünebilirler. Ancak, karşıt bir örnek kolay varılan bu yargının tüm sınıflar için doğru olmadığını gösterir. Örneğin, matemetikteki küme kavramını gerçekleştirmekte olduğumuzu düşünün; kümelerin sıraya dizilmesinin, iki kümeden hangisinin daha önce/sonra geldiği sorusunun pek de mantıklı olmadığı görülecektir. Dolayısıyla, karşılaştırma işlemi hoş yazım ve eşitlik denetimi işlemlerinden farklı ele alınmalıdır.

Derdimizin çaresi, Java alemindeki sınıfları karşılaştırılabilir olanlar ve olmayanlar şeklinde ikiye ayırmaktır. Aradığımız bu çözüm bize arayüz üstkavramınca sağlanan tasnifin ta kendisidir. Birbirleriyle ne kadar alakasız olurlarsa olsunlar, aynı arayüzü gerçekleştiren iki (veya daha fazla sayıda) sınıf, arayüz tutacağı vasıtasıyla görüldükleri takdirde aynı kullanılabilirliğe sahip olacaklardır; söz konusu sınıfların nesneleri kendi türlerinden bir diğer nesne ile karşılaştırılabilecek ve bu işlemin sonucunda sıraya dizilebileceklerdir. Dolayısıyla, yapmamız gereken Java platformundaki nesneler için karşılaştırılabilirlik kategorisini tanımlayan Comparable arayüzünü sınıfımızda gerçekleştirmektir. Bunun örneği aşağıda verilmiştir.
...
public class Öğrenci implements Comparable<Öğrenci> {
  ...
  public int compareTo(Öğrenci diğerÖğr) {
    if (_ortalama > diğerÖğr._ortalama)
      return 1;
    else if (_ortalama < diğerÖğr._ortalama)
      return -1;
    else if (_no > diğerÖğr._no)
      return 1;
    else return -1;
  } // int compareTo(Öğrenci) sonu
  ...
} // Öğrenci sınıfının sonu
Comparable arayüzü, içerdiği yegâne ileti olan compareTo'nun Java dokümantasyonunda ifade edilen anlamına uygun bir biçimde gerçekleştirimini zorunlu koşar. Bu, dönüş değeri olarak hedef nesnenin diğer nesneden "önce" gelmesi durumda artı, "sonra" gelmesi durumunda eksi, aksi takdirde 0 döndürüleceği anlamına gelir.


  1. Bir nesnenin kıyım değeri—yani, nesnenin altalanlarının özeti—nesneye hashCode iletisinin gönderilmesi ile elde edilir.
  2. Burada herhangi bir şekilde nesnenin kopyalanması gibi bir durum olmayacaktır. Aynı nesne değişik türlü iki tutacak vasıtasıyla, diğerNesne ve diğerÖğr, iki farklı arayüze sahipmiş gibi kullanılacaktır.
  3. Anlatılanın geçerli olması için, kap içeriğini değiştirmeye dönük herhangi bir işlemin başarıyla sonuçlanması sonrasında kaba dair kıyım değerinin güncellenmesi gerekir. Bu ise, içerik güncelleme işlemlerinin maliyetini olumsuz bir biçimde etkileyecektir. Dolayısıyla, önerilen yöntem daha ziyade değişmez içerikli kaplara sınırlıdır.

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Nesnelerin İlklenmesi

İki önceki yazımızda🔎 programcının yeni bir sınıf tanımlamak yoluyla Java platformunu nasıl geliştirebileceğine ve sınıfların nesnelerinin nasıl yaratılıp kullanılabileceğine değinmiştik. Bu yazımızda da, nesnelerin yaratılmaları esnasında ne şekilde ilkleneceğine göz atacağız.

Java'da, diğer nesne paradigmasını destekleyen dillerde olduğu gibi, nesnenin yaratılması iki aşamada tamamlanır: i) nesne için yığın bellekten (İng., heap memory) yerin ayrılması, ii) ayrılan belleğin tutarlı değerlerle ilklenmesi ve yığın bellek dışındaki kaynakların elde edilmesi. Nesnenin yaşam döngüsünü başlatan bu iki adımın atomik olarak icra edildiği ve iki adımdan birinin başarısızlığa uğraması durumunda nesne yaratmanın mümkün olmayacağı unutulmamalıdır. Örneğin, sınırlı bir kaynak olan yığın belleğin tükenmesi olasılığına karşılık programcı, OutOfMemoryError hatasının oluşabileceğinin farkında olmalıdır. Benzer şekilde, ikinci aşamada elde edilmek istenen bir dış kaynağın elde edilememesi de ilkleme esnasında durumu özetleyen bir ayrıksı durumun atılmasına neden olabilir.

Yığın belleğin JSM'nin parçası olan bir bileşen tarafından ayrılması nedeniyle, nesne yaratmak isteyen programcının ilk aşamanın yerine getirilmesi için new işlecini kullanmak dışında bir şey yapması gerekmez. Buna karşılık, ilkleme ve dış kaynak elde edilmesinin söz konusu olduğu ikinci aşama sınıf gerçekleştirimcisinin sağladığı yapıcı metotlardan birinin çağrılması ile tamamlanır. İki aşama arasındaki bağlantı ise derleyicinin new işleci ve uygun bir yapıcıyı ilişkilendirilmesi ile sağlanır. Aşağıdaki örnekler üzerinden anlamaya çalışalım.
char[] karakterDizisi = new char[]{'D', 'i', 'z', 'i'};
String katar1 = new String(karakterDizisi);
String katar2 = new String(karakterDizisi, 0, 3);
İlk satırda oluşturulan dört karakterli dizi kullanılarak yaratılan her iki nesne de yerlerinin ayrılmasının ardından new işleci sonrasında sağlanan sınıftaki (String) yapıcılardan biri kullanılarak ilkleniyor. Buna göre, katar1 tutacağı tarafından temsil edilen nesne, char[] bekleyen yapıcıda dizi içindeki tüm elemanlar kullanılarak ilklenirken, katar2'nin gösterdiği nesne, ilk argümanında geçirilen karakter dizisinin ikinci argümanda verilen konumdan başlayarak üçüncü argümanda sağlanan sayıda karakteri kullanılarak bir başka yapıcıda ilkleniyor.

Genel çerçeveyi çizdikten sonra, nesne ilkleme bağlamında bilinmesi gereken diğer noktalara değinelim. Nesnenin kimi altalanlarına ilk değer sağlanmaması durumu ile başlayalım. İlişkin altalana ait belleğin o anki rasgele içeriğini ilk değer olarak kabul eden C++ dilinin aksine, Java'da ilklenmeyen altalanlar aşağıdaki tabloda verilen değerlere sahip olacak şekilde ilklenir.

Altalanların varsayılan ilk değerleri
Türİlk değer
Tamsayı türler0
Kayan noktalı türler0.0
char'\u0000'
booleanfalse
Bileşke türlernull

Buna göre, aşağıdaki sınıfın nesnesinin yaratılması durumunda _yaşadığıÜlke adlı altalan null değerine sahip olacaktır.
public class Vatandaş {
  public Vatandaş(String ad, String anneAdı, String babaAdı) {
    _ad = ad;
    _anneAdı = anneAdı;
    _babaAdı = babaAdı;
  } // yapıcı(String, String, String)
  ...
  private String _ad, _anneAdı, _babaAdı;
  private String _yaşadığıÜlke;
} // Vatandaş sınıfının sonu
Altalanların hiçbirine değer sağlanmaması halinde, gerçekleştirimci tarafından yapıcı metot yazılması pek anlamlı olmaz. Boş bir gövdeye sahip boş parametre listeli bir yapıcı ile kendini gösteren böylesine bir durumda derleyici araya girer ve gerçekleştirimciyi yapıcı metot yazma yükümlülüğünden kurtararak tüm altalanları varsayılan değerler ile ilkleyen bir yapıcı sentezler. Ancak, bu dost eli sadece yapıcı sağlanmadığı takdirde uzanacaktır; gerçekleştirimcinin sınıf tanımında bir veya daha fazla sayıda yapıcıya yer vermesi derleyicinin yapıcı sentezlemesinin önüne geçecektir.

İlkleme bağlamında bilinmesi yararlı olacak bir diğer konu, ilkleme bloklarının kullanımıdır. Yukarıdaki örneği ele alarak anlamaya çalışalım. Vatandaş sınıfının Türkiye'de kullanılacak olduğunu düşündüğümüzde, yaratılacak nesnelerdeki _yaşadığıÜlke adlı altalanın çoğunlukla "Türkiye" olacağı öngörülebilir. Dolayısıyla, derleyicinin bileşke türler için kullandığı null yerine "Türkiye" değerli bir karakter katarının varsayılan ilk değer olması daha yerinde olacaktır. İşte bu gözlemimizi, derleyicinin kullanacağı varsayılan ilk değerlerin değiştirilmesi için her nesne yaratılması noktasında, nesnenin ilklenmesi öncesinde işlenen bir nesne ilkleme bloğu içinde belirtmemiz gerekir. Aşağıdaki değiştirilmiş sınıf tanımı bunun nasıl yapılabileceğini gösteriyor.
public class Vatandaş {
  // Nesne ilkleme bloğu.
  { 
    System.out.println("Nesne yaratılıyor...");
    _yaşadığıÜlke = "Türkiye";
  }
  public Vatandaş(String ad, String anneAdı) {
    _ad = ad;
    _anneAdı = anneAdı;
  } // yapıcı(String, String)

  public Vatandaş(String ad, String anneAdı, String babaAdı) {
    _ad = ad;
    _anneAdı = anneAdı;
    _babaAdı = babaAdı;
  } // yapıcı(String, String, String)

  public Vatandaş(String ad, String anneAdı, String babaAdı, String ülke) {
    _ad = ad;
    _anneAdı = anneAdı;
    _babaAdı = babaAdı;
    _yaşadığıÜlke = ülke;
  } // yapıcı(String, String, String, String)
  ...
  // Nesne ilkleme bloğu.
  { _babaAdı = "Mehmet"; }
  private String _ad, _anneAdı, _babaAdı;
  private String _yaşadığıÜlke;
} // Vatandaş sınıfının sonu
Dikkat ederseniz, metot gövdeleri dışında bulunan kıvrımlı ayraç çifti arasındaki komutlardan oluşan nesne ilkleme blokları, sınıfın herhangi bir yerine konulabileceği gibi tanım içinde birden çok kez de geçebiliyor. Ortaya çıkacak toplam etki, sınıfın başından sonuna doğru tüm blokların geçiş sırasına göre işlenmesi ile elde edilir. Dolayısıyla, yukarıdaki sınıfta geçen nesne ilkleme bloklarının etkisi aşağıdaki blokla da elde edilebilir.
{
  System.out.println("Nesne yaratılıyor...");
  _yaşadığıÜlke = "Türkiye";
  _babaAdı = "Mehmet";
}
İlkleme amacıyla kullanılabilecek bir diğer programlama aracı, söz konusu sınıfın ilk kullanılışı öncesinde bir kereliğine işlenen sınıf ilkleme bloğudur. Örneğin, aşağıdaki tanıma göre, Vatandaş sınıfının ilk nesnesinin yaratıldığı veya nesne yaratılmadan kullanılabilecek static öğelerinden birinin kullanıldığı nokta öncesinde standart çıktıya "Vatandaş'ın ilk kullanımı..." ve "Lütfen Vatandaş'ı özenle kullanınız..." mesajları basılacak, [daha sonra yaratılacak] nesnelerin paylaşacağı ortak bir özellik olan _vatandaşSayısı 1 ile ilklenecektir. Aynı sınıfın nesnesinin yaratıldığı her noktada işlenen nesne ilkleme bloğu sayesinde ise, çağrılan yapıcı metodun başlaması öncesinde, ilklenmekte olan nesnenin sabit değerli _vatNo altalanı _vatandaşSayısı'nın o anki değeri ile ilklenecektir.
public class Vatandaş {
  // Sınıf ilkleme bloğu.
  static {
    System.out.println("Vatandaş'ın ilk kullanımı...");
    System.out.println("Lütfen Vatandaş'ı özenle kullanınız...");
  }
  // Nesne ilkleme bloğu.
  { _vatNo = _vatandaşSayısı++; }
  ...
  public static long vatandaşSayısı() {
    return _vatandaşSayısı - 1;
  } // long vatandaşSayısı() sonu
  ...
  static { _vatandaşSayısı = 1; }
  private String _ad, _anneAdı, _babaAdı;
  private String _yaşadığıÜlke;
  private final long _vatNo;
  private static long _vatandaşSayısı;
} // Vatandaş sınıfının sonu

6 Mayıs 2011 Cuma

Java Platformunun Dikkate Değer Bir Dili: Scala-1

Başlık yazının konusunu ele veriyor: sınıf dosyasına derlenmek suretiyle JSM tarafından çalıştırılabilir programlar üretmekte kullanılabilecek Scala dili. .NET'in CIL komutları içeren DLL formatına da derlenebilen, fonksiyonel programlama kavramlarını destekleyen bu nesne yönelimli dil, Java'ya eklenmesi düşünülen pek çok kavram için bir laboratuar ve esin kaynağı olma özelliği taşıyor. Scala programlama diline dair dizimizin ilk bölümü olan bu yazıda da bu dili Java bilenlere tanıtmaya çalışacağız.


Basit Bir Scala Programı


Java'da olduğu gibi, Scala'da da her şey bir sınıf içine yazılmak zorundadır. Aslına bakılırsa, ilkel türleri de sınıflarla temsil eden Scala bu konuda Java'dan daha katıdır diyebiliriz. Bir diğer farklılık, ';' karakterinin pek çok C-temelli dil tarafından kabul edilen komut sonlandırıcılık görevindeki değişikliktir. Satır sonlarının komut sonlandırma noktası olarak algılanması nedeniyle, birden fazla komutun aynı satıra konulmaları durumunda kullanılması dışında, Scala'da komut sonlarına ';' yerleştirilmesine gerek yoktur.

SelamMillet.scala
object SelamMillet {
  def main(args: Array[String]) =
    println("Selam millet!")
} // SelamMillet sınıfının sonu
Yukarıda verilen kaynak kodda main metodunun dönüş türünün eksik olduğunu düşünüyorsanız, Scala'nın bir diğer özelliğini söyleyerek yanıt verelim: Scala, ML ve Haskell programlama dillerinde olduğu gibi, program metninin sağladığı bilgilerden yararlanarak programlama öğelerinin türlerini çıkarsamaya çalışır. Bundan dolayı, Scala programcılarının derleyicinin çıkarsayamadığı yerler dışında hiçbir yere tür bilgisi koymasına gerek yoktur. Derleyici tarafından kabul görmekle birlikte, main metodunun imzasının aşağıdaki şekilde yazılması gerekmez.
def main(args: Array[String]): Unit = 
Örneğimizde sınıf kavramının izlerini arayanlar, kendilerini ikna etmekte zorlanabilirler. Zira, sınıf sözcüğü (class) yerini nesne sözcüğüne (object) bırakmıştır. Sınıfın bir şablon, nesnenin ise söz konusu sınıfın bir örneği olduğunu bilenleriniz bilgilerinden kuşku duymaya başladıysalar üzülmesinler, her şey eskiden olduğu gibi. Beklenen class sözcüğü yerine object sözcüğünün olması, tanımlanmakta olan sınıfın bir özelliğini yansıtmaktadır: Java terminolojisi ile açıklayacak olursak, SelamMillet sınıfının yegâne metodu olan main static'tir. Bir diğer deyişle, main metodu, SelamMillet sınıfının nesnesi yaratılmadan kullanılabilir. Nesne paradigması ile bağdaşmayan bu durum—problem çözümünde merkezi rol oynayan nesnenin bırakın kullanılmasını, yaratılması bile söz konusu değil—kimi zaman çalıştırılabilir sınıfın tek bir nesnesinin yaratılıp bu nesneye ileti gönderilmesi yoluyla aşılır. İşte, tasarım desenleri dünyasında tek örnek[li sınıf] (İng., singleton [class]) deseni olarak adlandırılan bu kullanım, Scala'da object anahtar sözcüğünün kullanımı ile belirtilir. Bu şekilde tanımlanmış sınıfların, tüm öğelerinin static olduğu varsayılır. Bundan dolayıdır ki, Scala'da static anahtar sözcüğüne yer yoktur, programcı bu tür özellikleri tek örnekli sınıflar içinde toplayarak bir object olarak tanımlamalıdır.

Kaynak kodun yazılması sonrasında yapılacaklar Java'daki ile aynıdır: ilk adımda sınıf dosyasına çevrilerek derlenen kod, JSM tarafından çalıştırılmalıdır.
# Derleme aşaması
$ scalac -encoding utf-8 SelamMillet.scala
$ ls SelamMillet*
SelamMillet.class   SelamMillet$.class   SelamMillet.scala
# Yorumlama aşaması
$ scala SelamMillet
Selam millet!
Yukarıdaki listelemenin iki noktası dikkatinizi çekmiştir. Öncelikle, Scala programlama dilinin derleyicisi olan scalac komutunun ürettiği iki tane sınıf dosyası vardır. Bunlardan, SelamMillet.class uygulama dosyası iken, SelamMillet$.class tek örnekli sınıf deseninin gerçekleştirildiği kodu içerir. İkinci nokta ise, JSM'nin java yerine scala komutuyla çağrılmasıdır. Bu, her programlama dili için JSM'nin ayrı ayrı gerçekleştirilmesi gerektiği yanılgısına neden olmamalıdır. Çünkü, scala komutu java komutunun Scala'ya has sınıf dosyalarını yükleyerek işini gören uyarlaması olarak düşünülebilir. Dolayısıyla, yorumlama aşması aşağıdaki şekilde de yapılabilir.
# Yorumlama aşaması
$ java -cp .:/usr/share/java/scala-library.jar SelamMillet
Selam millet!
Bunun güzel bir sonucu, çöp toplama, güvenlik denetimleri, anında derleme gibi JSM tarafından sağlanan pek çok hizmetin Scala programları için de otomatikman sağlanmasıdır; Scala dilinin (ve diğer JSM üzerinde çalışan dillerin) geliştiricilerinin bu hizmetleri ayrıca gerçekleştirmelerine gerek yoktur.

Java Programlama Dili Sınıflarının Kullanımı


JSM dili olmaları nedeniyle, gerek Java gerekse Scala, kurulumunuzun sınıf yolu üzerindeki tüm sınıf dosyalarını, kaynak kodları hangi dilde yazılmış olursa olsun, kullanabilir. Scala programcısı açısından bakıldığında bu, Scala kaynak kodu içinden Java platformunun bildik tüm işlevselliğinden sanki Scala'da yazılmış gibi yararlanılabileceği anlamına gelir. Bu, aşağıdaki örnekte verildiği gibi işlevselliği kullanmak şeklinde olabileceği gibi, platformdaki bir sınıftan kalıtlama veya bir arayüzü gerçekleştirme şeklinde de olabilir. Ancak, Java'dan gelip Scala kaynak kodu üretenlerin yararlanılacak işlevi Scala sözdizimi ile kullanmaları gerektiğini akılda tutmaları gerekir. Aşağıdaki örnek üzerinden görelim.1

Açıklamalara Scala'nın Java ile farklılık gösteren bir özelliğine dikkat çekerek başlayalım: dosya içinde dosya ile aynı ada sahip bir sınıfın bulunması gerekmez; Scala'da böyle bir zorunluluk yok. Ancak, daha sonraki derleme/çalıştırma komutlarında örneği verildiği gibi, derleyiciye geçirilenin dosya adı iken yorumlayıcıya geçirilenin sınıf dosyasının adı olduğu unutulmamalıdır.

Örneğimizin Scala'ya yeni gelenler için dikkat çeken bir yönü, import bildiriminin ilk satırdaki seçimli kullanımı.2 Tekli ve jokerli3 kullanımlara sahip bu bildirim, örneğimizde de olduğu gibi, bir veya daha fazla sayıda türün görünür kılınmasında da kullanılabilir. Dikkat çekecek bir diğer anahtar sözcük ise, simgesel sabit tanımlamak için kullanılan val.4

Örnek2.scala
import java.util.{Scanner, Vector}

object ScaladanJava {
  val grdKnl = new Scanner(System.in);
  println("İkinci Scala örneğine hoş geldiniz...")

  def main(args: Array[String]) = {
    val tekSayılar = new Vector[Int]()
    print("Artı bir tamsayı giriniz: ")
    val j = grdKnl.nextInt()
    for(i <- 1 to j by 2) tekSayılar.add(i)
    println("1 ile" + j + " arasındaki tek sayılar: " + tekSayılar)
  }

  println("Bu örnek Scala kodundan Java'da yazılmış işlevselliği kullanmaya dönük")
} // ScaladanJava sınıfının sonu
Metot gövdeleri dışındaki komutların varlığı da sizi telaşa sürüklemesin; bu komutların sınıf içindeki sıraları korunacak şekilde sınıf ve/veya nesne ilkleme bloğu içine konulduğunu düşünmeniz işinizi kolaylaştıracaktır. Tek örnekli bir sınıf olması nedeniyle tüm öğeleri static varsayılan sınıfımızda, metot tanımları dışındaki her şey sınıf ilkleme bloğuna konulup uygulamanın çalıştırılması sonrasında ilk iş olarak işlenirken, new işleci ile nesnesi yaratılabilen çok örnekli sınıflarda bu tür öğeler nesne ilkleme bloğuna konulacak ve sentezlenen bu nesne ilkleme bloğu her nesne yaratılışı noktasında yapıcı çağrısı öncesinde işlenecektir.
$ scalac -encoding utf-8 Örnek2.scala
$ scala ScaladanJava
İkinci Scala örneğine hoşgeldiniz...
Bu örnek Scala kodundan Java'da yazılmış işlevselliği kullanmaya dönük
Artı bir tamsayı giriniz: 16
1 ile 16 arasındaki tek sayılar: [1, 3, 5, 7, 9, 11, 13, 15]

Diziler Soysal Bir Türün Örneğidir


Verdiğimiz örneklerde komut satırından geçirilen argümanları tutmak için kullanılan dizi ve ikinci örneğimizdeki Vector nesnesinden de görülebileceği gibi, Scala'da soysallık tür parametrelerine karşılık gelen tür argümanlarının köşeli ayraç çifti arasında geçirilmesiyle sağlanır. Buna göre Vector[Int], Int türlü elemanlara sahip bir kabın kullanılacağını gösterir. Bu tanım sonrasında, söz konusu kap parametrik türün (java.util.Vector) sağladığı tüm işlevsellikten yararlanarak manipüle edilebilir. Bu, soysal Array türünün örneği olan diziler için de geçerlidir. Tanımlanan bir dizi, Array sınıfınca sunulan tüm işlevsellikten yararlanabilecektir.


  1. Gözünüzden kaçmış olabilir, işaret etmekte yarar var: ilk örneğimizin aksine ikinci örneğimizin metot gövdesi kıvrımlı ayraç çifti arasına yazılmıştır. Bunun sebebi, tek komuttan oluşması durumunda Scala'daki metot gövdelerinin, tıpkı Java'daki if, while yapılarının gövdeleri gibi, kıvrımlı ayraç çifti arasına yazılmalarının zorunlu olmamasıdır.
  2. java.lang paketindeki türler, herhangi bir bildirime gerek olmadan Scala derleyicisi tarafından görünür hale getirilirler.
  3. Söz konusu paketin tümünü görünür kılan jokerli kullanım, Java'da "*" ile belirtilirken Scala'da '_' ile belirtilir.
  4. Tanımlayıcının güncellenebilir bir içerik tutabilmesi için val yerine var ile nitelenmesi gerekir.

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Bileşke Türler-Sınıflar

Bir önceki yazımızda🔎 programlama dilinin sunduğu kavram dağarcığının çözülmekte olan probleminki ile örtüşmesi durumunda çözümün daha kolay olacağına değinmiş ve Java gibi genel amaçlı dillerde problem ve çözüm uzayları arasındaki kusursuz bir uyum beklentisinin genel olma iddiasıyla çelişeceğini söyleyerek, gerçek çözümün programcıya yeni bileşke tür tanımlama olanağı sağlamaktan geçtiğini ifade etmiştik. Bu yönde sunduğumuz ilk araç ise türdeş verilerin gruplanmasına yarayan diziler olmuştu. İkinci yazımızın konusu ise, türdeş olsun ya da olmasın, birbirleriyle ilişkili verilerin gruplanması ve bu veri öbeği üzerindeki makul işlemlerin tutarlı bir biçimde uygulanmasını sağlamak için soyut veri türleri tanımlamayı olanaklı kılan sınıf kavramı olacak.1 Daha fazla uzatmadan başlayalım.

Matris.java
...

public class Matris {
  ...
} // Matris sınıfının sonu
Problem tanımında geçen ve Java platformunca doğrudan desteklenmeyen bir kavramın Java koduna aktarılması, söz konusu kavramın bizi ilgilendiren özelliklerini içeren bir sınıfın tanımlanması ile olur. Bu ise yukarıdaki gibi bir kod iskeletinin uygun tanımlarla doldurulması yoluyla sağlanır. Tanımların sağlanması sırasında, tanımları sağlayacak gerçekleştirimci(ler) ile sınıftan yararlanacak kullanıcıların farklı kitleler olduğu unutulmamalıdır; gerçekleştirimcilerin aksine kullanıcılar ayrıntılarla ilgilenmeyecek, sunulan işlevselliğin nasıl realize edildiğine değil, ne olduğuna bakacaktır.

Ne demek istediğimizi, Matris sınıfının içini matematikteki matris kavramının özellikleriyle doldurarak gösterelim. Ama ilk önce, nereden başlamamız gerektiği konusunda bir uzlaşıya varalım. Bu noktada, acemi arkadaşlar ve C/C++ gibi dillerden gelip bellek serilimleri ile oynamaya alışmış ustalara bir uyarı: soyut veri türü tanımlamaya türün yapısını belirleyen bellek seriliminden başlamak doğru olmaz! Mesela, aceleyle atılıp matris elemanlarını tutmak için iki boyutlu bir dizi tanımlamaya soyunmak yerinde bir hamle olmayacaktır. Zira, matris elemanlarını tutmak için iki boyutlu dizinin yanısıra, Vector içeren Vector veya sıra no-sütun no çifti anahtarıyla erişilen kıyım tablosu da kullanılabilir. Matris içeriğinin özelliklerine göre bir seçim bazen iyiyken bazen kötü olabilir.2 Ayrıca, bu konudaki bir karar değişikliği gerçekleştirimimizdeki pek çok şeyin değişmesini gerektirecektir ki, kodumuzun güvenilirlik düzeyine olumsuz etkide bulunan bu tür şeylerden kaçınılmalıdır. Bunun yerine, işimize Java karşılığını ifade etmeye çalıştığımız kavramın değişmeyen yönlerini, özniteliklerini, belirleyerek başlamalıyız.

Biraz programlama yapmış olanlarınız, koda dökülmekte olan kavrama ait varlıkların belirleyici özellikleri olan özniteliklerin, aslında altalanlara verilen yeni bir ad olduğunu düşünebilir. Bu yanılgıyı, altalanların sınıf şablonu kullanılarak yaratılacak nesnelerin özel belleğini oluştururken, özniteliklerin diğer özniteliklerdan yararlanarak hesaplanmak suretiyle de temsil edilebileceğini vurgulayarak ortadan kaldıralım. Örnek olarak, bir üçgenin özniteliklerini düşünün. Kenar uzunlukları ve kenarlar arasındaki açılar, değil mi? Peki ama, bu altı özniteliğin altısı da üçgen kavramının karşılığındaki sınıfta altalan olarak karşılık bulmalı mı? Tabii ki hayır! İstenecek olursa, Sinüs kuralından yararlanarak işimizi dört altalanla da görebiliriz. Dolayısıyla, yapacağımız şey, her bir öznitelik için altalan tanımlamak değil, altalanların tanımını sonraya bırakarak öznitelik değerlerini döndüren/güncelleyen erişici/değiştirici metotları sağlamak olmalıdır.
public class Matris {
  public int sıraSayısı() { ??? }
  public int sütunSayısı() { ??? }
  public double eleman(int sıra, int sütun) { ??? }
  public void elemanGüncelle(int sıra, int sütun, double yeniDeğer) { ??? }
  ...
} // Matris sınıfının sonu
Kıs kıs güldüğünüzü görür gibi oluyorum. Ne de olsa, yukarıdaki metotların gövdesini sağlayabilmemiz için ne çeşit bir kap kullanacağımıza ve altalanlarımızın hangi öznitelikler olacağına karar vermemiz gerekiyor. Doğru ama, ben biraz sorumsuzluk göstererek bu itirazınızı umursamayacağım ve sanki çok güvendiğim birileri metot gövdelerini sağlamış gibi davranacağım. Bazen, hayal görmek de işe yarayabilir. Kabul ettiyseniz bir sonraki adıma geçelim: matrisler üzerinde uygulanabilecek işlemleri tanımlamaya. Ancak, ilk önce metot imzalarının yanlış olduğunu düşünenlerin kafalarındaki soruya yanıt verelim: Hayır, imzaların parametrelerinden biri eksik değil. Tanımlanan tüm işlemler bir matris nesnesi üzerinde etki yapacağı için, bu ortak nesnenin tüm metotlara saklı argüman olarak geçirildiği varsayılıyor. Yani, tüm metotlar işlerini ileti alıcı veya hedef nesne olarak da adlandırılan özel bir matris nesnesi bağlamında yapıyor.
public class Matris {
  ...
  public Matris çarp(Matris sağMatris) { ... }
  public Matris çarp(double skalar) { ... }
  public Matris çıkar(Matris sağMatris) { ... }
  public Matris ters() { ... }
  public Matris topla(Matris sağMatris) { ... }
  // diğer işlemler
  ...
} // Matris sınıfının sonu
Dikkatinizi çekmiştir, sınıf tanımımız çarp adında iki metot içeriyor ve metot adları matematikten alışageldiğimiz +, - ve * gibi evrensel işleçler arasından seçilmemiş. Bu, Java'nın metot aşırı yüklemeyi desteklerken işleç aşırı yüklemeyi desteklemediği anlamına gelir. Metot aşırı yükleme bağlamında, farklı imzalara sahip iki veya daha fazla sayıdaki metot aynı aduzayında yer alabilir. Dolayısıyla, metot adı ve parametre listesinden birisinin farklı olması metotların birlikte tanımlanmasına olanak tanıyacaktır. Parametre sayısının veya karşılıklı parametre türlerinin farklı olması, metot imzalarının farklı olması anlamına geleceği için, örneğimizdeki aynı adlı iki metodun aynı sınıfta tanımlanmaları bir sakınca doğurmayacaktır.3

Her şey yolunda gidip de sınıfımızı tamamladıktan sonra, böylesine bir sınıfın kullanımı aşağıda verilen örnekteki gibi olacaktır. main metodunun gövdesinde new işleci kullanılarak yaratılan 3x5'lik iki matrisin toplamı, m1'e, kendisini m2 ile toplamasını sağlayan topla iletisinin gönderilmesiyle elde ediliyor. İleti alıcı rolünü oynayan m1, iletinin gönderilmesi sonrasında çağrılan Matris sınıfındaki aynı adlı metodun çağrılması sırasında saklı argüman olarak geçirilirken m2 sıradan bir argüman olarak geçiriliyor.
...

public class MatrisKullanıcı {
  public static void main(String[] ksa) {
    Matris m1 = new Matris(3, 5);
    Matris m2 = new Matris(3, 5);
    // matrisleri doldur...
    Matris m3 = m1.topla(m2);
    ...
  } // void main(String[]) sonu
} // MatrisKullanıcı sınıfının sonu
Gelelim eksiklerimizi tamamlamaya. Son adımda listelediğimiz işlemlere karşılık gelen metotlar ile başlayalım. Nasıl ilerlememiz gerektiğine topla adlı metodun gerçekleştirimini vererek açıklık getirelim. Bu amaçla sağladığımız aşağıdaki koda dikkat edecek olursanız, metot gövdesinde altalan ve matris içeriğini tutan kaba herhangi bir atıf yok. Her şey, gerçekleştirim ayrıntılarını saklayan erişici/değiştirici metotlar vasıtasıyla yapılıyor. Dolayısıyla, erişici/değiştirici metotların gövdesini sağladığımız an bu metot gerçekleştirimi de işlevsellik kazanmış olacak. Böylesine bir yaklaşımın artısı, gerçekleştirdiğimiz algoritmayı soyut bir biçimde ifade etmemizi olanaklı kılması ve kodun doğruluğu hakkında daha kolay ikna olmamızı sağlamasıdır.

Kodda yabancı gelebilecek bir diğer öğe, this anahtar sözcüğünün kullanılışı. Özel bir tutacak adı olan this, metoda saklı argüman olarak geçirilen hedef nesneye atıfta bulunmak için kullanılır. Mesela, m1.topla(m2) şeklinde ifade edilen gönderi, ileti alıcı konumundaki m1'in this ile eşleştirilmesine neden olacaktır.

Hatalı gibi gözükebilecek bir diğer nokta, ileti alıcının metot gövdesinde kullanılmasının, ad çakışması sonucu derleme hatasının ortaya çıkacağı durumlar dışında, seçimlik olmasıdır. Yani, istenecek olursa this anahtar sözcüğünün kullanımı es geçilebilir. Bundan dolayıdır ki, m adlı yerel değişkenin ilklenmesinde kullanılan ifade hatalı değildir ve this.sütunSayısı() ile eşdeğerdir.
public class Matris {
  ...
  public Matris topla(Matris sağM) {
    int n = this.sıraSayısı(), m = sütunSayısı()
    if (n != sağM.sıraSayısı() ||
        m != sağM.sütunSayısı()) return null;

    Matris sonuç = new Matris(n, m);
    for (int i = 1; i <= n; i++)
      for (int j = 1; j <= m; j++)
        sonuç.elemanGüncelle(i, j, eleman(i, j) + sağM.eleman(i, j));

    return sonuç;
  } // Matris topla(Matris) sonu
  ...
} // Matris sınıfının sonu
Her şey bitti gibi. Ama durun daha nesnemizin yapısına, yani altalanların ne olacağına karar vermedik. İş böyle olunca, nesnelerimizi yaratırken nesne içeriklerinin ilklenmesi için çağrılacak olan yapıcı metotları da yazamadık. O zaman gelin, düşündük taşındık, iki boyutlu bir dizide karar kıldık diyelim ve bu eksikliği de tamamlayalım.
public class Matris {
  public Matris(int sıraSayısı, int sütunSayısı) {
    _kap = new double[sıraSayısı][sütunSayısı];
  } // yapıcı(int, int)

  public Matris(int sıraSayısı, int sütunSayısı, double ilkDeğer) {
    this(sıraSayısı, sütunSayısı);
    for (int i = 0; i <= sıraSayısı; i++)
      java.util.Arrays.fill(_kap[i], ilkDeğer]);
  } // yapıcı(int, int, double)

  public int satırSayısı() { return _kap.length; }
  public int sütunSayısı() { return _kap[0].length; }
  public double eleman(int i, int j) {
    return _kap[i - 1][j - 1];
  } // double eleman(int, int)
  public double elemanGüncelle(int i, int j, double yeniDeğer) {
    _kap[i - 1][j - 1] = yeniDeğer;
  } // double eleman(int, int)
  ...
  private double[][] _kap;
} // Matris sınıfının sonu
Kod parçasına açıklık getirmeye, hatalı gibi gözükebilecek yapıcı metotlar ile başlayalım. Nesne yaratılması noktasında, yerin ayrılmasını takiben nesnenin tutarlı bir ilk duruma getirilmesini sağlamak görevini gören ve sınıf ile aynı ada sahip yapıcıların dönüş türünün belirtilmesine gerek yoktur.4, 5 new işlecinin kullanılması bağlamında arka planda çağrılan yapıcılar, programcı tarafından doğrudan çağrılmaz. Dikkat çekici ikinci nokta, üç argümanlı yapıcımızın ilk satırı. İleti adı içermeyen bu kullanım, bir yapıcı içinden aynı sınıfın bir diğer yapıcısını çağırmak için kullanılır ve içinde bulunduğu yapıcının birinci komutu olmak zorundadır. Aksi bir durum, derleyici tarafından hata olarak görülecektir. Değinilmesi gereken bir diğer nokta, altalanımızın erişim niteleyicisinin private olması. Bu, altalanın sınıfa özel olduğu ve sadece içinde bulunduğu sınıfın diğer öğeleri tarafından kullanılabileceği anlamını taşır. Nesne yapısını dişarıdan soyutlayan böylesine bir kısıtlamanın sebebini anlamak için altalanın public varsayıldığı aşağıdaki örneği ele alalım.
...

public class MatrisKullanıcı {
  public static void main(String[] ksa) {
    Matris m1 = new Matris(3, 5);
    // matrisi doldur...
    Matris m2 = new Matris(3, 5);
    for (int i = 0; i <= m1.length; i++)
      for (int j = 0; j <= m1[0].length; j++)
        m2[i][j] = m1[i][j] * 7;
    ...
  } // void main(String[]) sonu
} // MatrisKullanıcı sınıfının sonu
Matrisi temsil etmek için iki boyutlu bir dizinin kullanıldığını kabul eden kod parçası, m1 matrisini 7 ile çarpmak için bu ön kabulü kullanmaktadır. Ancak, belki de marjinal bir hız artışı saplantısıyla yazılan bu kod, gerçekleştirimci ile kullanıcı arasında bir bağımlılık oluşturarak aslında zarar vermektedir. Zira, gerçekleştirimcinin matris temsilini daha önceden bahsettiğimiz alternatiflerden birine değiştirmesi, kullanıcı kodunun da—tek gerçekleştirimci kodu varken binlerce kullanıcı kodu olabileceğini unutmayın—değişmesi zorunluluğunu doğuracaktır. Bir başka deyişle, işlevsellik değişmediği halde gerçekleştirimcinin yaptığı bir değişiklik pek çok kullanıcıyı etkileyecektir. Önlenmesi gereken bu felaket senaryosu, kullanıcıya ne sorusunun yanıtını veren ve nadiren değişen öğelerin sunulması, değişme ihtimali bulunan ve nasıl sorusunun yanıtını veren altalanlar ve yardımcı metotlara erişimin kısıtlanması ile mümkün olur.6
 

  1. Yazımızın sınıf kavramını tanıtmaya yönelik olduğu ve anlamayı kolaylaştırmak adına paketler, ayrıksı durumlar gibi daha sonraki yazılarda anlatılacak bazı şeyleri es geçtiği söylenmeli.
  2. Örneğin, genelde küçük matrislerle uğraşacaksak, yerden maliyetli fakat hızlı işlemi olanaklı kılan bir veri yapısı seçilebilir. Ya da, 0 değerinin çok geçtiği seyrek matrislerde 0 değerlerini doğrudan tutmaktansa dolaylı yollardan belirtmeyi tercih edebiliriz....
  3. Dönüş türü bilgisi aşırı yüklemenin geçerliliğinin denetiminde kullanılmaz. Buna göre, sınıfımıza double argüman alıp double döndüren çarp adlı bir metodun eklenmesi hataya neden olacaktır. Böylesine bir kuralın var oluş sebebi, metot dönüş değerinin göz ardı edilmesi opsiyonundan kaynaklanır. Dönüş değerinin göz ardı edilmesi durumunda hangi dönüş türlü metodun kastedildiği bilinemeyeceği için, derleyici ortaya çıkan muallak durumu hata olarak bildirecektir.
  4. Tüm altalanların ilklenmesine gerek yoktur. Bazılarının ilklenmemesi durumunda, Java derleyicisi söz konusu altalanların varsayılan bir ilkdeğere sahip olmasını garanti edecektir. Tamsayılar için 0, kayan noktalı sayılar için 0.0 ve mantıksal değerler için false olan varsayılan ilkdeğer, bileşke türler için tutacağın bir nesneyi göstermediğini belirten null olacaktır.
  5. Bir sınıftaki yapıcı sayısı ihtiyaca göre değişebilir. Gerekli gördüğü takdirde, programcı yapıcı yazmamayı da tercih edebilir. Bu durumda, Java derleyicisi tüm altalanlara uygun ilkdeğerler sağlayan bir argümansız yapıcı sentezleyecektir. Ancak, yapıcı sentezlemenin programcı tarafından sağlanan yapıcıların varlığında söz konusu olmayacağı akılda tutulmalıdır.
  6. Sınıf gerçekleştiriminin bitmesi, her şeyin bittiği anlamına gelmez. Kodun kullanıcılarla buluşması öncesinde, son bir aşama olarak, performansı düşüren noktalarda eniyilemeler (İng., optimization) yapılması düşünülebilir.